21 Mart 2020 Cumartesi

Herakles, Bir Deli Oğlan

Bu yazıda Antik Yunan mitolojisinin kimine göre en görkemli kahramanı kimine göre ise delisi olan Herakles'i konuşacağız.

Günümüzde en bilinen mitolojik kahramanlarından biridir güçlü kuvvetli Herakles, ya da diğer adıyla Herkül. Başlamışken şu ad meselesi ile devam edelim. Kahramanımızın Antik Yunan mitolojisindeki adı HERAKLES, Roma mitolojisindeki adı ise HERKÜL ya da HERKÜLES. Romalılar mitolojilerinin büyük kısmını Yunanlar'dan alıp onu İtalya'nın kadim kültürlerinden Etrüsk mitolojisi ile harmanlayıp benimsemişlerdir. Karakterlerin isimlelini de bazen hafifçe değiştirip bazense Etrüsk karakterleri ile melezleyip Yunan mitolojisindeki isimlerden bambaşka birisimle ama ona çok benzer karakterlerle bir mitoloji yaratmışlardır.

17 Mart 2020 Salı

Antik Tiyatrolar

Anadolu'da kent diyebileceğimiz Antik yerleşimlerin vazgeçilmez yapısı tiyatrodur. Hattan Laodikeia gibi zengin ve topoğrafya bakımından şanslı kentlerde 2 tane tiyatroya bile rastlamak olasıdır. Yine Pergamon'da günümüze kalmamış olmakla birlikte Akroplün eteklerinin haricinde 2 tiyatro daha olduğu bilinmektedir.

Bu yazıda bu tiyatroların genel olarak ne zaman, nasıl ortaya çıktıklarına ve Yunan, Helenistik ve Roma dönemlerinde nasıl değiştiklerine değineceğim.

Öncelikle şunu söylemeliyim ki aşağıda anlatacaklarımın çoğu çeşitli kaynaklardan okuduklarımdan aklımda kalanlar. Kaynağı hatırladıklarımı yazacağım ancak bazılarını nerede okuduğumu unuttum ve hafızamda yanlış kalmış da olabilir. Onun için bunu bilimsel bir makale gibi değil bir anlatı olarak görmenizi öneririm. Az da olsa, içinde hafızamın ürettiği spekülasyonlar barındırıyor olabilir. :)

Sagalassos Tiyatrosu

Önce sözcüğün kendisi ile başlayalım. Bi kere baştan söyleyeyim, bu yapılara "Amfitiyatro" veya "Anfi" vs... demek yanlış. Bu yapılar TİYATRO. Evet, sadece bu kadar. Tiyatro. Amfitiyatrolar Roma döneminde dairesel veya eliptik olanların ismi. "Amphi" zaten Yunanca çift demek. Yani Amfitiyatro çift tiyatro, ucuca iki tiyatronun eklenmesi anlamına geliyor. Türkiye'de ayakta kalan Amfitiyatro pek yok. Pergamon'da olduğu biliniyor ancak günümüzde pek kalıntısı yok.

6 Mart 2020 Cuma

Apollon ve Daphne

Çok uzun zamandır ve sanırım üniversite son sınıfta biraz da tesadüfen aldığım bir seçmeli ders sayesinde mitolojinin -özellikle de Antik Yunan mitolojisinin- hastasıyım.

Bir çok alanda olduğu gibi mitoloji de bilgi sahibi oldukça daha çok keyif alınan ve daha çok okunan, içine dalınan bir alan. En başlarda güzel masallar olarak gelen mitlerin zamanla daha derin anlatılar olabileceklerine dair işaretleri keşfetmek, bu anlatıların içerisinde insanın geçmişinin ve bilinçaltının silik izlerinin olduğunu öğrenmek ve bu sembol dünyasının dinler-kültürler arasındaki aktarımını, sanattaki yansımalarını izlemek insanı zenginleştiriyor. Maddi olarak değilse de manen.

Başlamadan, biraz mitlerin ne olduğuna dair bir kaç şey söylemek yerinde olur. Bu konuda daha ileri okumalar için kaynakçadaki Veyne ve Graves kaynaklarına bakabilirsiniz.

Başlangıcından beri insanın en önemli arayışlarından birisi anlam arayışı olmuştur. Doğal olarak, insan bu arayışında ancak kendisinin hazır olduğu sonuçları elde edebilir. "Bu nedir" ya da "bu neden böyledir" gibi soruların yanıtları insanın o andaki donanımının çerçevesinde verilir ve dolayısıyla o çerçeveyi tarif eder. Yani neyi ararsa arasın, kendini bulur.

Eski Yunanlılar bir çok eski uygarlık gibi doğadaki somut ve somut olmayan hemen her şeyin anlamını ve geçmişini mitoloji dediğimiz bir inanç dünyasından türetmek zorundaydılar. Fen ve sosyal bilimler gibi bilgi alanlarının bugünkü anlamıyla var olmadığı dönemlerde, doğadaki varlıkları ve onların işleyiş ve ilişkilerini açıklamak için bilime başvurma gibi bir anlayış -en azından ilk filozofların Anadolu kıyılarında ortaya çıkmasına kadar- mevcut değildi. Bu nedenle dünyanın açıklanması işi gerçek dünyadan ilham alan hayal gücünün yardımı ile mitolojiye kalmıştı.

(Öneri: Önce tüm metni okuyun, daha sonra resimleri altlarındaki yorumlarla birlikte okumak için tekrar başa dönün)

GIOVANNI BATTISTA TIEPOLO, 1744 (web1)
Apollon Daphne'yi yakalamak üzereyken Daphne ağaca dönüşüyor. Apollon'un başındaki haleye dikkat! Bu aslında onun aynı zamanda Güneş Tanrısı olmasından kaynaklanıyor ve evet, bu hale ilerde Hristiyanlığa geçecek ve İsa ve azizlerin alameti farikası olacak. Bu arada İsa anlatısının da büyük oranda Roma'nın o dönemdeki Apollon/Sol kültünden türediğini savunanlar var. Bir dönem Apollon'un bir versiyonu olan Sol tek tanrı olarak kabul edilmeye doğru gidiyor ve süpriiiz... Hristiyanlık ve İsa başında halesiyle ortaya çıkıveriyor... Yerdeki yaşlı amcanın (muhtemelen bir tanrı tabi ki) kim olduğunu araştırmaya devam ediyorum. Testiden dökülen sular muhtemelen Daphne'nin Nymphalığına bir gönderme. İhtiyar da babası olabilir. Elindeki kürek kimliğine dair bir ipucu olmalı. 

Bugün artık mitolojik açıklamalara -çoğunlukla- gereksinim duymuyoruz. Doğal ve insani neredeyse her şeyi açıklamak için geliştirdiğimiz sosyal ve fen bilimleri var. Ancak yine de bu açıklamaların değerli yanları var diye düşünürüm.