24 Ocak 2019 Perşembe

Sanatın Mitolojik Aktörleri

Mitolojik karakterler ve anlatılar, sanatta, özellikle resim ve heykelde belki de en çok kullanılan figürler ve temalardır. Bunun nedeni herhalde, bir çok kavramın, duygunun, mitolojik karakterler kullanılarak hem çok kolay hem de etkili biçimde anlatılabilmesi ve bir çok kavramın kişiselleştirilmiş karşılıklarının mitolojilerde bulunması olmalı. Zira varlıklar arasındaki ilişkiler, kavramlar arasındaki ilişkilere göre daha kolay anlaşılabilir.

Bu açıdan baktığımızda mitoloji aslında insanlara bir şeyler anlatmanın yoludur. Özellikle de zihinde canlandırılması zor, somut olmayan kavramların birbirleri ile ilişkisini anlatmanın önemli bir yolu. Bu yönüyle, geçmişte kalmış masallar ya da ölü bir inanış değil, hala birşeyleri anlamak, anlatmak için kullanabileceğimiz bir araçtır. Tabi artık Antik dönemdeki kadar tercih etmiyoruz.

19 Ocak 2019 Cumartesi

Eski İzmir Hapishanesi’nin Bir Balıkçı Konuğu


İzmir’in hapishanesi  1960 yılına kadar Konak’ta idi. Bugünkü Sosyal Sigortalar Blokları’nın hemen arkasında, Milli Kütüphane’nin yanındaki katlı otoparkın bulunduğu yerde ışınsal bloklardan oluşan alçak katlı ilginç bir hapishane yapısı vardı. Eski kartpostallarda ve fotoğraflarda bu yapıya ne zaman rastlasam Halikarnas Balıkçısı gelir aklıma. 

Bu hapishaneyi Fikret Yılmaz şöyle tarif ediyor:

"Hastahanenin hemen alt tarafında ise, Aydın Vilayeti Hapishanesi yaptırıldı. Hapishaneler Osmanlı İmparatorluğu'na, Avrupa'da ortaya çıkışlarıyla aynı süreçte giren kurumlardı. XIX. yüzyıl başlarında Avrupa devletlerinde işkencenin önlenmesi için oluşan kamuoyu baskısının da etkisiyle, cezaların bedene ödettirilmesi anlayışından, suçluların toplumdan ayrılarak özel bir mekanda cezaları çekmeleri sonunda, topluma yeniden kazandırılmaları esasına dayalı infaz sistemine geçişi simgeliyordu. Bu konuda başta Fransa, İngiltere olmak üzere, Avrupa devletlerinin almış olduğu kararları, Osmanlı Devleti de kabul etti ve imparatorluğun vilayet merkezlerinde hapishaneler yapılmaya başlandı. İzmir'in ilk hapishanesi Cezayir Hani idi. Bugün yerinde İl özel idaresi binası bulunan hanın üst kat odaları mahkum koğuşları, alt kat odaları ise zaptiye koğuşlarına tahsis edilmişti. Avluda kurulan çadırlardan birisi revir, diğeri ise kantin işlevi görmekteydi." (Yılmaz, 2003)

1 Ocak 2019 Salı

Ikaros’un -Kimsenin Umursamadığı- Düşüşü

Pieter Bruegel'in 1555 civarında yaptığı Ikaros’un Düşüşü tablosu benim bakmaktan büyük keyif aldığım ve kendimi derinliğine kaptırdığım etkileyici bir eserdir. Bu nedenle bu tabloyu biraz detaylı olarak ele alayım istedim.

Ikaros'un Düşüşü, Pieter Bruegel, yaklaşık 1555. Kaynak: web1